Mirina
Alçak ev ve konaklar ile dolu adanın başkenti geçmiş zamanların sahnesine benzemektedir. 3.500 yıllık tarihi olan kasaba, yüzölçümü bakımından Ege’nin en büyük kalesine sahiptir. Mirina tıpkı balık teknelerinin demir attığı bir venedikli limanı gibidir. Gemicileri ise uzak denizlerde göç etmiş. Sınırda duran bayan Türkiye’ye değil Yunanistan’ın tarafına bakar. Ayaklarının önünde iki kumsalı vardır. Sınırdaki kentin sanat etkinliklerini metropoller bile kıskanır. Müzeleri hazinelerle dolu ve her kilisesinin arkasında tarih var. Mirina, beş dakikalık bir sohbet içinde memleketini için sevgisini ileten insanlar; arnavud kaldırımlı pazardaki dükkânlarını açtığında denildiği “kalimera”lar; kaleden gelip evlerin avlularında dolaşan sıkıntısız geyik; tabağınıza “kakavya” çorbası gibi yemek çeşitlerinde kullanılan deniz ürünlerini götüren balıkçıların yeridir. Süsü ve takısı olmadan sakin limanı hemen ilk gelen ve en titiz gezginin kalbine gimektedir. Adanın ilk kralı Toas’ın karısı ve eski kraliçesi, işte Mirina. Ve sizin Limni başkentine geldiğinizde kendi kendinize keşfedeceklerinizdir.
Plati
Mirina’ya yakın ve Aynoroz’a manzaralı olmasından başka nefis kumsalı ve güzel meydanı Plati’yi adanın en güzel yerleşimlerinden biri kılmaktadır. Meydandaki kahvehanelerde kahve, tavernalarda rakınızı içebilmektesiniz. Aromalı bir “Maskat” şarabı eşliğinde nefis balık mezelerin tadını çıkarmak üzere deniz kenarında bulunan tavernalara devam edebilmektesiniz.
Thanos
Köyün ismi, Mora'daki Tripoliçe'ye bağlı Thana köyünde doğan Athanasios isimli zengin bir çiftlik sahibinden gelir. Korsanların saldırılarından kaynaklanan korkudan dolayı köy sahilden hinderlanda taşındı. O zamandan beri köy Kakavos eteklerindeki bademlik ortasında bulunmaktadır. Bütün yıl boyunca köy merkezindeki kahvehane ve tavernalar yörenin lezzetleri, Limni rakısı ve tatlı şaraplarını sunmaktadır. Tuhaf kaya oluşumlarından süslenen Thanos geniş kum plajı adanın en güzel plajlarından biridir. Mavi Bayraklı kozmopolit plajda su sporları malzemeleri dışında deniz kenarında taverna var.
Kaspakas
Limni’nin en eski köylerinden biri, adanın batı ucunda amfitiyatr şeklinde kurulmuş. Halihazırda sakinlerinin iyi yemeklere düşkünlüğünden dolayı meşhurdur. Köyün ismi Roma imparatoru I. Aleksios Komnenos’un (1081-1118) zamanında yaşamış amiral Kaspakas’tan gelmektedir.
Köyden geçip Kaspakas Meteortaşı olarak bilinen tuhaf kayalık sahibi olan Ayos Yanis kumlu sahiline gitmektesiniz. Sahilin yakınlarında adanın eşsiz şelalesi bulunmaktadır. Kaçayitis deresi olarak bilinen Kaspakas deresinin hızlı suları yaklaşık 15 metrelik bir yükseklikten yere düşerken çarpıcı bir manzara oluşturmaktadır.